30 Haziran 2016 Perşembe

Kitap Arşivine Bir Kitap Daha ?

 "    O kapıyı hiç açmamış olmayı dilerdim.
O adamların yüzüne hiç bakmamış olmayı dilerdim.
O sessizliği hiç bozmamış olmayı dilerdim.
O evde hiç yaşamamış olmayı dilerdim.
' O ev ' ifadesini fazladan söyledim, gerçekte hiç yaşamamış olmayı dilerdim. "





   Kitaplarla ilgili burda güzel cümleler de kurmak isterdim ama bir an önce paylaşmak istiyorum okuduğum kitabı :) Okul olunca kitap okumak biraz sıkıntılıydı, aslında vakit bulunurdu bulmak isteyene ama biz o vakti bulmak isteyenlerden olamadık galiba. Koşuşturmalar ağır bastı bizde ... Evet gelelim yazın ilk kitabına o şanslı isim, ufak bir romanın ismi "Şanzelize Düğün Salonu"...


         Yazarı Tarık Tufan... Daha önce hiç okumadığım bir yazar kendisi. Anlatımı öyle ahım şahım değil ama yine de kendini okutturuyor. Kitabı yaklaşık 4-5 günde bitirdim adı ilgimi çektiği için. Ama tuhaftır ki adı ile kitap arasında pek de bir bağlantı bulamadım ya da benim beklentim farklıydı bilemiyorum... Eğer okursanız, siz de bir bakın bakalım benim düşündüğüm gibi mi düşüneceksiniz ? :)


    Gelelim kitapta anlatılanlara; kitapta bir şeyhin oğlunun hayatta karşılaştığı çıkmazlar ve sorunlar anlatılıyor. Karakterimiz kendi yolunu kendisi çiziyor her şeye rağmen... Ama yolun sonu yine dönüp dolaşıp aynı yere çıkıyor sanki :)



    Hiç bir kitap vakit kaybı değildir ama yine de böyle çok etkilenmediğimiz kitaplar vardır ya, bu kitap sürükleyici gitse de benim için bu tarz kitaplardan oldu :/ Ama yine de hoşuma giden tarafları yok muydu ? Vardı tabi ki hatta bakın birkaçını paylaşayım sizinle..

"Ama gerçeklik aklımla oynayacak kadar beni hafife alacaksa bu kadarı nefsime ağır gelir."

"Ama bana sorarsan sakın gitme. Nasılsa tekrar gelirim diye gider insan ama sonra dönebileceğin bir yer kalmaz. Gidip de dönen yok mudur ? Var elbette. Bazılarının gitmesi de elzemdir. Ama seninki böyle değil, gitme.."



Görende yaşlı amcamız hayrına iki metre ilerideki sehpadan su istiyor zanneder :)


" Birinden vazgeçecektim, bunu yapmak zorundaydım.

Birinden vazgeçmesem ölecektim.
Babamdan vazgeçtim... "

"Derin bir kuyuya düşmemek için bir kadına tutundum ama asıl kuyu oradaymış, bilememiştim.O an düşsem sadece ölecektim, şimdi hala düşüyorum ve bu sonrasızlık düşüncesi ölmekten daha çok acı veriyor...

Veeee kapanış şununla olsun :)


Benden bu kadar, iyi okumalar :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder