22 Nisan 2020 Çarşamba

Özgür Olmaya, Nefes Almaya Geldim !





      Ve işte yine geldim buralardayım. Fazlasıyla bunalmış ve uzun süredir bir şeyler konuşmamış halimle karşınızdayım. Koskocaman gökyüzüne doğru uzanmışım da derin bir nefese ihtiyacım varmışcasına.. 
Aslına bakarsanız bir mağara kadını gibiyim şu günlerde.İletişimden uzak bir iki kelimeyle derdini bir çırpıda anlatabilir gibi. Muhtemelen birisiyle karşılaşsam uzun bir aradan sonra o ilk çağlara yönelik iletişim şekillerine benzer bir diyalog da geçecektir aramızda. Muhtemelen bugün karantinada geçirdiğim 30 küsürlü günlerden biri. Hangi günde olduğumuz çok da bir anlam ifade etmiyor artık benim için, o yüzden saymayı da bıraktım. Şu havanın güzelleştiği günlerde dışarıda gezmek ne de güzel olurdu. Dışarıda gezmeyi acayip seven biri olarak dışarıya çıkmanın yerini bir şeylerle doldurmam gerekiyor. Pek çok şey deneme fırsatı buldum aslında bu süreçte. Muhtemelen işin tek olumlu boyutu bu. Ama yine de bir yerde tıkanıyor insan. Neler yapıyor insanlar bu süreçte gerçekten merak ediyorum. Çünkü hiçbirimiz alışık değiliz bu kadar evde durmaya. 
      Ben genelde bu süreci ders çalışarak yeni kitap ve film keşifleri yaparak değerlendiriyorum. He arada bir de bahçede dolanıyorum bol temiz havayı (belki de gelecekte özlem duyacağımız havayı) içime çekerek kendimi dinliyorum ve hayatımı enine boyuna gözden geçiriyorum.
İşte tam da bu nedenle buradayım yeniden.

      Sahi sizde nasıl geçiyor karantina günleri ?

Ve bu yazıyı yazarken arka fonda tam da temaya uygun olarak şu şarkı çalıyordur..

" Omzumdaki yükleri üstümden atabilsem
Aklımdan geçenleri kağıda dökebilsem
Acaba huzur bulur mu şu kararsız benliğim?
Özgür hisseder miyim? Nefes alabilir miyim? "